“PANDEMİDE ÇEVRE SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SEMPOZYUMU” GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Sağlık Emniyet Güvenlik Ekibi tarafından 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında “Pandemide Çevre Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu” gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen sempozyumda TEMA Vakfı Kartal İlçe Sorumlusu Zuhal SOLMAZ, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA eğitmenlerinden Damla BALÇIK ve Ersin ÖZER, Akdeniz Koruma Derneği İletişim Yöneticisi Esra KARTAL, Avrupa Ulusal Çevre Ajansı Uzmanı Mehmet AŞKINER, Çevre Mühendisi Ersin KARAHASANOĞLU, Borusan Liman İSGÇ Müdürü Evrim İNCE, MET HSE Wellbeing Center Kurucu Ortağı Merve Bozdemir ÜNER, İSG Çevre Yöneticisi İrem OYMAK, Klinik Psikolog Şeyma DEMİRLİKAN, Dr. Öğretim Üyesi Safiye Neslihan ERCAN konuk oldu.Sempozyumda “Sıfır Atık”, “Deniz Varsa Hayat Var”, “Hayalet Ağlar ve Deniz Koruma Alanları”, “Avrupa Yeşil Anlaşması ve Çevresel İzlemede Copernicus Programı’nın Sunduğu Fırsatlar”, “Pandemi ve Sıfır Atık”, “Sıfır Atık ve Sürdürülebilirlik Çalışmaları”, “ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve Sıfır Atık Yaklaşımı”, “Çevre Sürdürülebilirliği”, “Doğa ve Psikolojik İyilik Hali”, “Çevrenin Psikolojiye Etkileri” konuları konuşuldu.
“Egosal yerine ekolojik bakış açısı”
“Sıfır Atık” başlığı altında konuşan Yılmaz, Tema Vakfı olarak umut yeşertmeye çalıştıklarını ifade etti. Bir şeyi tanımadan sevemeyeceğimizi vurguladı. Doğayı korumak için öncelikle doğayla iç içe olmamız ve doğada gözlem yaparak onu tanımamız gerektiğini söyledi. Sorunların farkında olduğumuzda çözümün de bir parçası olabileceğimizi vurguladı. Sıfır atık konusunun da sorunların çözümünde önemli bir etken olduğuna değinen Yılmaz, egosal değil, ekolojik bakış açısıyla bakıp oluşturduğumuz atıkları gözlemlememiz gerektiğini ve buna yönelik tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmemizi ifade etti.
“Deniz Varsa Hayat Var” başlığı altında konuşan Balçık ve Özer, denizlerdeki oksijen kaynağını fitaplanktonların oluşturduğunu açıkladılar. Mavi karbonların biyoçeşitliliği arttırdığına değindiler. Ayrıca bir yıl içerisinde bir adet kredi kartı boyutunda mikroplastiğe maruz kaldığımıza değindiler.
“Hayalet Ağlar ve Deniz Koruma Alanları” başlığı altında konuşan Kartal, hayalet ağların plastik ve mikroplastik kirliliğine neden olduğunu dile getirdi. Hayalet ağların dalgıçlar için de tehlike yarattığını ifade etti. Hayalet ağlar yerine ip ağlar kullanmamız gerektiğinin altını çizdi.
“Avrupa Yeşil Anlaşması ve Çevresel İzlemede Copernicus Programı’nın Sunduğu Fırsatlar” başlığı altında konuşan Aşkıner, Avrupa Yeşil Anlaşması’nın 2050 yılına kadar Avrupa genelinde sıfır sera gazı emisyonuna ulaşmayı hedeflediğini açıkladı. Bu anlaşmaya yönelik hedeflerin hayata geçirildiğine değindi. Copernicus Programı’nın tüm Avrupa vatandaşlarına fayda sağlamak için gezegenimizi ve çevresini izlediğini ifade etti.
Gelecek nesiller için sıfır atığı hedef haline getirmeliyiz”
“Pandemi ve Sıfır Atık” başlığı altında konuşan Karahasanoğlu, pandemi esnasında tek kullanımlık plastik tüketiminde artış yaşandığını dile getirdi. Ayrıca bu plastik tüketiminin çevreye ciddi zararlar verdiğine değindi. Sıfır atığı bir çözüm olarak gördüğünü söyledi. Sıfır atığı hedef haline getirdiğimizde, gelecek nesillere temiz bir dünya bırakacağımızı vurguladı.
“Sıfır Atık ve Sürdürülebilirlik Çalışmaları” başlığı altında konuşan İnce, görev yapmakta olduğu firma kapsamında çevre yönetimi faaliyetleri gerçekleştirdiklerini ifade etti. Bu noktada yapılan çalışmalarla çalışanlarının farkındalıklarını arttırdıklarına değindi.
“ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve Sıfır Atık Yaklaşımı” başlığı altında konuşan Üner, çevre yönetim sisteminde görünür liderliğin önemini vurguladı. Görünür liderliğin avantaj sağladığını dile getirdi. Son olarak firmasında yürütmekte olduğu faaliyetlerden örnekler vererek konuşmasını sonlandırdı.
“Çevre Sürdürülebilirliği” başlığı altında konuşan Oymak, çevre ile ilgili hedefler belirlememiz gerektiğine değindi. Ayrıca çevre alanında sorunu belirleyip soruna yönelik çözüm planı yapmamız gerektiğini vurguladı. Çözüm yolu olarak en önemli etkenin atığı kaynağında azaltmaya yönelik uygulama olduğundan bahsetti. En son aşamanın geri dönüşüm olduğuna değindi. Buna ek olarak sürdürülebilirlik başlığı altında bize sunulan her şeye inanmamamız gerektiğini vurguladı.
“Psikolojik esnekliğimizi artmadıkça gelişemeyiz”
“Doğa ve Psikolojik İyilik Hali” başlığı altında konuşan Demirlikan, psikolojik esnekliğin her zorluktan sonra ayağa kalkabilmemiz olduğuna değindi. Psikolojik esnekliğin yansımasını doğada görebileceğimizi belirtti. Kısa bir terapi uygulayarak bize deneyimlerini aktardı. Ayrıca Demirlikan, psikolojik esnekliğimiz artmadıkça gelişemeyeceğizi vurguladı.
“Çevrenin Psikolojiye Etkileri” başlığı altında konuşan Ercan, Dünya’nın herhangi bir yerindeki psikososyal boyutta meydana gelen bir sıkıntının, tüm dünyayı etkileyebileceğine değindi. Bu noktada psikolojide davranışsal ve teorik modellerin önemini vurguladı.
Gerçekleştirilen sunumların ve konuşmaların ardından katılımcılardan gelen sorular cevaplandırıldı. Sempozyum, kapanış ve teşekkür konuşması ile son buldu.
İrem Kartal
PANDEMİDE ÇEVRE SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SEMPOZYUMU
